28 Mart 2012 Çarşamba

oyunun çocukların gelişimine etkisi nedir?

Oyun çocuğun her yönden gelişimine olumlu yönde etki etmektedir. Çocukların oynamalarına yasak getirmek, kısıtlama getirmek çocuğun gelişimine köstek olma anlamını taşır. Özellikle küçük yaştaki çocukların ev eşyalarıyla oynaması anne-babalar tarafından yasaklanmaya çalışılır. Oysa bu yaştaki çocuklar bir nesneye bilerek zarar vermezler. Verilen zararlar bilinçsizce verilen zararlardır. Eşyaları düşürüp kırdığında, çizdiğinde bilerek yapmamaktadır. Bu nedenle çocukların oyun oynamaları engellenmemelidir. Her oyunda gelecek için yapılan bir hazırlık göze çarpmaktadır. Bir çocuğun herhangi bir oyuna yaklaşım biçimi, seçtiği ve önem verdiği oyunlar, çocuğun çevresi karşısındaki tavrını, çevresi ile ilişkilerini ve başka insanlarla kendisi arasında nasıl bir bağlantı kurmuş olduğunu dile getirmektedir. Çocuğun geleceğe dönük yönünü oyunlarıyla tanırız. Çünkü çocuk oyunda kendini ifade edebilme imkanı bulur. “Oynamayan tay at olmaz” özdeyişi, çocuklar için oyunun ne kadar önemli olduğunu çok güzel ifade etmektedir. Bu nedenle gürültü yapıyor, kırıp döküyor, elbiselerini kirletiyor gibi nedenlerle çocuklarımızın oyunlarına engel olmamalıyız. Oyunların çocuğun gelişimi üzerindeki etkilerini şu ana başlıklar altında açıklayabiliriz:
  • Sosyal Gelişimine Etkisi
  • Psikolojik Gelişimine Etkisi
  • Fiziksel Gelişimine Etkisi
  • Dil Gelişimine Etkisi
  • Zeka Gelişimine Etkisi
Oyunun Çocuğun Sosyal Gelişimine Etkisi
Birey, oynamak için bir başkasının veya toplumun zorlamalarını beklemez. Oyun oynamaya kendi özgür iradesiyle karar verir, yine kendi özgür iradesiyle bitirir. Oyunun bu özelliği çocuğa ileri ki yaşlar için kendi başına karar verme alışkanlığını kazandırır. Başkalarının vereceği kararlarla hareket etme duygusunu geliştirir. Oyun içerisindeki çeşitli ataklar gerilemeler, çekilmeler vs. o an içerisinde vereceği kararlardır. Bu kararlar ileri ki yaşlarda hangi durumlarda nasıl karar vermesi gerektiğini kavramasına yardımcı olur. Çocuk oyunları, çocuklar arasında iletişimin sağlıklı bir şekilde gelişmesine yardımcı olur. Oyunlarda çocuk aile bireylerinin dışında yeni insanlarla tanışma ortamı bulur ve onlarla bir arada karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde yaşamanın gereğini öğrenir. Arasıra pürüzler çıksa da bu pürüzler yine çocukların kendi gayretleriyle giderilir. Ergenlik dönemindeki bazı oyunlar bu yaştaki kız ve erkek çocukların birbirlerini yakından tanımalarına ve ileri ki yaşamlarında birlikteliklerine katkıda bulunur. Örneğin baharın gelişini kutlamak için Anadolu’nun pekçok yöresinde salıncaklar kurulur. Bu salıncaklarda genç kızlar ve genç erkekler sallanarak birbirlerine karşılıklı maniler söylerler. Çoğu zaman bu maniler onların birbirlerine olan ilgilerini dile getirir. Aralarında iletişim kurulur ve bu iletişim onların hayatlarını birleştirmelerine de yardımcı olur. Oyun çocuklarda özgür düşünme yetisinin gelişimini sağlar. Çünkü kişi oyun oynamaya kendi karar verir, zorlama yoktur, oyun içerisinde de kurallar çerçevesinde düşünce ve duygularını rahatlıkla açıklar. Evcilik oynayan küçük çocuklar her ne kadar büyüklerine öykünüp onları taklit etmeye çalışsalar da davranışlarında bir özgürlük vardır, aileyle ilgili kendi düşüncelerini rahatlıkla uygulayabilirler. Oyun ortamında müdahale yoktur, problemler yine çocuklar arasında tartışılarak çözülür. Oyunlardaki bu özgür ortam, çocuğun büyüdüğünde kişilikli, düşüncelerini başkalarına zarar vermeyecek şekilde özgürce ifade eden, toplumla uyum ve barış içinde yaşamasını, gereğinde toplumu da yönlendiren bir kişi olmasını sağlar.

Oyunun Çocuğun Fiziksel Gelişimine Etkisi
A-) Kuvvet
1-) İnsanın temel özelliğidir.Bunun yardımıyla bir kütleyi hareket ettirir,bir direnci aşar veya ona karşı koyabilir.
2-) Bir dirençle karşı karşıya kalan kasların kasılabilme ya da bu direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme yeteneğidir.
B-) Çabukluk
Sinir ve kas sistemini yüksek hızla kasılmasıyla bir dirence karşı koyabilmesi ve onu yenebilme yeteneğidir.
C-) Dayanıklılık
Uzun süre devam eden yüklenmelerde yorgunluğa karşı koyabilme yeteneğine dayanıklılık denir.
D-) Esneklik
Kişilerin hareketlerini eklemlerini müsaade ettiği oranda geniş bir açıdan ve değişik yönlerde uygulayabilme yeteneğidir.
E-) Beceri
Hareketin uygulamasına katılan iskelet kasları, eklemler ve merkezi sinir sisteminin uyumlu bir biçimde çalışmasına denir.
Oyunlar çocukların fiziksel yönden sağlıklı gelişmelerine büyük katkı sağlarlar. Doğumundan sonra kollarını, bacaklarını sallayan çocuk geliştikçe değişik hareketler yapmaya başlar. Bu hareketler zamanla oyunla birlikte veya oyun içerisinde yapılmaya başlar. Elindeki emziğini veya çıngırağını sağa sola sallayıp, emeklerken önüne konulan bir şeyi yakalamaya çalışan çocuğun yapmış olduğu hareketler onun fiziksel yönden sağlıklı gelişimine katkı sağlar. Daha ileri ki yaşlarda oynadığı koşma kovalamaca, taş, ağaç vb. şeyleri fırlatma, atlama, tırmanma, sürünme gibi fiziksel gücü gerektiren oyunlar çocuğun vücudunun düzgün ve orantılı gelişimini sağlar. Kemik, kas yapısının gelişmesine, vücuttaki artı yağların erimesine, sindirim ve boşaltım organlarının sistemli bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Sürekli hareketsiz kalan bir çocuk, oynayan akranına göre daha hantal ve daha sağlıksız gelişim gösterir. Sekerek oynanan seksek, çizgi türü oyunlar vücudun denge unsurunu geliştirir. Her oyunda gerilim vardır. Bütün oyuncular bu gerilimin içine girerler. Yarışmalı oyunlarda gerilim en yüksek düzeyine ulaşır. Fiziksel ve ruhsal yönden güçlü olan kazanır. Oyunlardaki güç daima oyunun kurallarına göre kullanılır. Bu anlamda güçlerin kontrolü altına konması söz konusudur. Oyun sırasında gerçekleştirilen güç kontrolü çocukların ileri ki yaşamlarında da olumlu yönde etkili olur. Oyundaki güç kontrolünü düzenli tutması çocuğun fiziksel gücünün sınanmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur.

Oyunun Çocuğun Dil Gelişiminde Etkisi
Oyun, çocuklarda ifade edebilme, anlatma gelişimine de büyük katkı sağlar. Elindeki çıngırağı, topu vb. şeyleri oynayan çocuğun sevinç ve kızgınlığını belirtmek için çıkardığı sesler onun ilk konuşmalarıdır. Anlamsız çıkarılan bu sesler zamanla anlamlı hale dönüşmeye başlar. Önceleri düz sesler, ardından tek ve iki heceli büklümsüz sesler çıkartan çocuk zaman içerisinde konuşma yetisini geliştirir. İki üç yaşlarında kendi bebeği ile oynayan çocuk, bebekle konuşur, ona ninni söyler, uyutmaya çalışır. Dört-beş yaşlarında akranlarıyla oynarken aldığı role uygun konuşmaya çalışır. Beş yaşından sonraki oyunların tamamında çocuklar birbiriyle diyalog kurarlar, bazılarında şarkı, tekerleme, yanıltmaç söylerler. Bütün bu yapılan şeyler çocukların dil gelişimini olumlu yönde etkiler. Özellikle sayışmacalar, oyun içindeki söylenen tekerlemeler, şarkılar, türküler, anlatılan masal ve hikayeler çocukların topluluk karşısında sıkılmadan konuşmasına, düşündüklerini düzgün ve yanlışsız anlatmasına katkı sağlar. Masal tekerlemeleri, ezgili oyunlardaki şarkılar, karşılıklı diyaloglar, çocukların ses tonu, vurgu, durak ayarlamalarını yapabilme yeteneklerini geliştirir ve ileri ki yaşlarda düzgün, etkileyici konuşabilme alışkanlığını kazandırır.


Oyunun Çocuğun Zeka Gelişimine Etkisi
Oyunun özgür bir ortamda özgürce oynanan, isteğe bağlı bir eylem olduğunu belirtmiştik. Oyundaki özgür ortam çocuğun zeka gelişimine de etki etmektedir. Oyun içerisinde karşılaşılan problemlerin yine oynayanlar tarafından çözülmesi çocukların problemleri çözme yetilerinin dolayısıyla da zekalarının gelişimine yardımcı olmaktadır. Birçok oyun düşünceye dayanmakta, karşıdakini akılla yenebilme temel kuralını taşımaktadır. Mangala, Pıç, Altıev, Üçtaş, Dörttaş, Dokuztaş, Onikitaş oyunları, sadece zeka ile ilgili oyunlardır. Bu oyunlarda, oyuncu kendi oyununu oynarken karşıdaki oyuncunun da ne oynayacağını bilerek oynar. Oyuncu oyunda dikkatini yoğunlaştırmak ve oyunu iyi izlemek zorundadır. Beyin, organları bu yönde organize eder.









Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/anne-ve-cocuk/116790-oyun-kavrami-ve-oyunun-cocugun-gelisimi-uzerindeki-etkisi.html#ixzz1qOjs9siY sayfasından alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder